Hayvan Hakları Çalışma Grubu, sokak hayvanlarının uyutulmasını öngören kanun teklifi taslağına tepki göstererek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada konuşan Hayvan Hakları Çalışma Grubu Başkanı Ece Bilgin, "Sokakta yaşamlarını sürdüren köpekler için TBMM’ye sunulması planlanan yasa teklifinde, sahipsiz canlarımızın sokaklardan toplanarak barınaklara alınması, sahiplenme ilanlarının açılarak 30 gün gibi çok kısa bir sürede sahip bulamayanların uyutulması yani Türkçesi "öldürülmesi” yer alacakmış. Hayvan dostlarının, hayvan sevenlerin dışında vicdan sahibi hiç kimsenin de asla kabul etmeyeceği bu tasarıya elbette bizler de asla onay vermeyiz!" şeklinde konuştu.
1 Temmuz 2004 yılında yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu hükümlerinin hayata geçirilememesinin nedeni olan yetkililerin görevlerini savsaklaması sonucunda kontrolsüz üremelerinin suçunu masum canlara yüklemek, onları ölüme mahkûm kılmak ülkemizin büyük çoğunluğunca kabul görmemekte olduğunu dile getiren Bilgin, "Hepimiz, “uyutma" denilerek öldürme, itlaf eyleminin yumuşatılmak, masumlaştırmak istenmekte olduğunun bilincindeyiz. Kusura bakmasınlar ama bizler uyumuyoruz. Sorun varsa -ki olduğu açık- bu en insani yollarla çözülmelidir, bu yol da “kısırlaştırmadan” geçmelidir. Kısırlaştırma maliyeti yüksek mazeretine de inanmıyoruz, çünkü bir canın kısırlaştırılmasının bedelinin uyutulma bedelinin altında kaldığını biliyoruz" dedi.
"KISIRLAŞTIRMA SEFERBERLİĞİ BAŞLASIN"
Bilgin sözlerine şu şekilde devam etti; "Kısırlaştırma seferberliği başlatılsın, hep söyledik bunu. Mademki bu canların sayılarının artmasından rahatsızlık duyulmakta, ülkenin bu konudaki tüm dinamikleri harekete geçirilsin, pek çok otoritenin ortak söylemi bu şekildeki bir çalışmanın çok kısa sürede sonuç vereceği ve bu masum hayvanların popülâsyonunun kontrol altına alınacağı yönündedir. Yaşam hakkı kutsaldır, bütün canlılar da bu hakka eşit olarak sahiptir. Beklentimiz hayvanların yaşamlarını destekleyen, bu bağlamda gerekli önlemleri içeren bir tasarının Meclise sunulmasıdır. Bunun tersi kabulümüz değildir."